gdh'de ara...

Yener Çevik: Türkçe Rap hiçbir dönem düşüşte olmadı | röportaj

Türk Rapi’nin yükselişini ve artık geminin dümenini neredeyse ele geçiren Z kuşağını yine Türk Rapi’nin “babası” Yener Çevik, gdh için anlattı.

1. resim

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan günümüze özellikle Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği ve Türkü literatürlerinin yerleşik hale gelmesiyle birlikte Türk müzik kültürü Anadolu’da oluşmaya başlamış; 1940’lı yıllarda Arap müziğinin etkisiyle ortaya çıkan ve zaman zaman yasaklara uğrayan Arabesk türü ise Müslüm Gürses, İbrahim Tatlıses, Ferdi Tayfur, Gökhan Güney, Emrah Erdoğan İpek, Azer Bülbül, Kamuran Akkor ve Bergen gibi güçlü sesler tarafından günümüze dek ağırlığını korumuştu.

Bir yandan 1970’li yıllarda batıda ses getirmiş parçaların Türkçe aranjmanlarının yapılmasıyla Türk Popu’nun yükselişi diğer yandan Türkiye’deki göç dalgasıyla oluşan Arabesk kültürü uzun süre hakim medyanın etkisiyle rekabette gösterilmiş, Arabesk her zaman gölgede bırakılmıştı. 90’lı yıllarla birlikte Avrupa’ya göçen Müslüman Türk ailelerin çocukları Türkçe Rap’i dünya müzik literatürüne sokmuş, Cartel efsanesi ile birlikte günümüze dek eski okul olarak nitelendirilen çok önemli ve nitelikli albümleriyle bazı isimler öne çıkmıştı. Türk Popu 70’lerden bu yana artık neredeyse hakimiyetini tamamen Türk Rap Müziği’ne kaptırdı. Yükselişe geçen Rap müziği ise her dönemde olduğu gibi birçok toplumsal dezenformasyon konusuna da meydan verdi.

Türk Rapi’nin yükselişini ve artık geminin dümenini neredeyse ele geçiren Z kuşağını yine Türk Rapi’nin “babası” Yener Çevik, gdh için anlattı.

Merhaba müzik kariyeriniz nasıl başladı? Başlangıç noktanız tam olarak neresidir?  

Benim savaşım İzmir'de başladı. 1995’te ilk kaydımı almıştım. Daha sonra da uzun süre söz yazdım. 2000’li yıllarda vatani görevimi tamamladıktan sonra İzmir’de iş arayışına girişmiştim. Az ve öz kazanarak geçimimi sürdürmekten başka niyetim yoktu açıkçası. Artık maalesef İzmir’de de tutunamadım. İki parça kıyafetle İstanbul’a göç ettim.  İstanbul’a gelişim de müziğim için farklı bir kapı açtı. O günden bugüne hala yazıyorum hala üretiyorum.

Türkiye’de toplumun Rap Müziğe olan bakış açışı nasıl bir değişim gösterdi? Bizim bu müziği ve kültürü kabullenişimiz nasıl oldu?

Türkiye’deki popüler kültürün birilerinin “alt kültür” olarak nitelendirdiği kültürleri hep ezdiğini hep geri plana ittiğini bilmeyen yoktur diye düşünüyorum. Bir dönem Arabesk Müzik nasıl yasaklandıysa yine uzun bir dönem de Arabesk dinleyen insanlara ikinci sınıf muamelesi yapılmıştı. Rap’in yükselişine de yine bu ayrıntıdan bakmak gerekiyor. Uzun yıllar TV dizilerinde bu kültür hep yanlış tanıtıldı. Öyle yanlış aktarıldı ki “Ye, Yo, Bro” bu şekilde konuşulan bir Rap ve Hiphop aslında Türkiye’ye hiç yerleşmedi. Yani aslında ötekileştirildi. Eğreti durdu. Bu sebepten Türkiye Rap’i geç kabullendi diyebiliriz.

Rap’in de inişli çıkışlı dönemleri oldu mu? Türkiye’nin popüler müzik algısını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türk Rap’i asla hiç düşüş yaşamadı. Biliyorsunuz Cartel çıktığında da farklı bir ses oldu Nefret çıktığında da, bunun birçok örneğini görebilirsiniz. Yine kendimden örnek vereyim 2015’te çok uzun bir aradan sonra çıkardığım “Bi Siyah Bi Beyaz” klibiyle sadece kendi Youtube kanalımda 20 Milyona yakın izlendi. Alternatif video ve içerikleri hesaba katmadan bir sanatçı için önemli bir kitle. Bakıldığında özellikle Türkiye’de müzik dinleyicilerinin sıkılmışlığını görebilmekteyiz. Artık tınılar ve ritimler hep aynı, birkaç cümlelik ve sürekli tekrar eden nakaratlı Pop eserleri tercih edilmez hale geldi. Yine Pop Müzik icra eden birçok sanatçının da Rap Müzik denemeleri yaptığını görüyoruz.

Peki bu algıya yön veren sebepler ne oldu? Bir Rap şarkısının ifade biçimi nasıl okunmalı?

Türkiye’de bakıldığında sadece müzik algısı ve tercihi değişmedi. İnsanların seçtikleri içerik türleri de değişti. Burada Youtube vb. platformlara yönelimden söz ediyorum. Pop şarkı için klip çekmek çok zor olmalı. Rap’e baktığınızda bir olay örgüsü ve bir hikaye görüyorsunuz. Bir anlamda Rap Müzik üreten arkadaşlar, kardeşlerimiz çok dolu dolu klipler içerikler sundukları için tercih edildiler. Denilebilir.

Türkiye’nin Pop’u artık Rap Müzik denebilir mi?

Tam olarak öyle değil. Bugün Türkiye’de sadece Rap değil birçok müzik türü home stüdyolarda kolaylıkla üretilebiliyor. Gelişen teknoloji sayesinde çok farklı yetenekler görüyoruz. Tabi ki kimisi istikrarlı kimisi ise sosyal medyada bir dönem karşımıza çıkıyor daha sonra bir daha adını bile duymuyorsunuz. Bu sebepten artık tamamen popüler hale gelen Rap Müzik herkesin üretmek istediği bir tür haline de geldi. Fakat evde üretilmiş müziğin de bazı niteliklere ve özgünlüklere sahip olması gerekiyor. Tamam her şeyin bir alıcısı olabilir fakat kalıcı olması için niteliğinin olması gerekiyor.

Yeni jenerasyonun çok büyük bir ilgisi olduğunu görüyoruz. Gençler artık Türk Rapi’nin dümenini ele mi aldılar ?

Dün gençlerden hep yarının söz sahipleri diye bahsedilirdi. Bugün söz sahibi onlar ve belirttiğiniz gibi Türkçe Rap’te de önemli roller olmaya başladılar. İyi alt yapı yapan, iyi işler çıkaran gençlerimiz var. Fakat hepsinin amacı aynı olmayabilir. Bu anlamda hem dinleyicilerime hem de ailelerine her zaman olumlu motivasyonlar vermeye çalışıyorum. Kimsenin umutsuz olmasını istemiyorum. Kendim yıllarca yatalak kaldım. Rap beni bugünlere bağladı ve her şey saygıyla başlıyor. Bizim en büyük ihtiyacımız olan şey saygı ve sevgidir. Ben tüm gençlere aynı samimiyetle bakıyorum.

Samimiyetiniz için teşekkür ederim. Son olarak neler eklemek istersiniz?

Gençlerimizin iyi eğitim almasını bu ülkeye değer katmasını istiyorum. Bunu destekliyorum. Beni dinleyen genç dinleyicilerime de tavsiyem bu yöndedir. Her yerde tekrar ettiğim gibi size de ifade etmek isterim benim hayranlarım yok benim kardeşlerim, sevenlerim ve yol arkadaşlarım var. Bugün okuyanlara ilginç gelebilir ama bu röportajı gerçekleştirdiğim kardeşim bile 13-14 yıllık dinleyicim. Bu anlamda biz bu kültürü gerçekten yansıtanlar birimizi iyi tanırız. Birbirimiz için sadece iyi şeyler dileriz. İletmek istediğim şey şudur, aşırı olmayın. Her şey kararında olsun. Sizler de hep kararlı olun. Şükür deyin şükürde kalın.

Tartışma