gdh'de ara...

Ukrayna Savaşı'nda yeni perde: Kırım Muharebesi

Novofedorivka saldırısı yalnızca savaşın güney cephesine değil Ukrayna-Rusya Savaşı’nın geneline yeni bir soluk getirdi. Sahaya sürüldüğü anlaşılan yeni silahlara karşı akıllı mühimmat stoklarının azaldığı bilinen Rusya’nın taktik nükleer silah tehdidini masaya getirme ihtimali de gözden uzak tutulmamalı.

1. resim
09.08.2022

24 Şubat 2022’de başlayan Ukrayna Savaşı 6’ıncı ayını doldurmaya doğru giderken artık cephe hatlarının sabitlendiği, sahada büyük bir gelişmenin beklenmediği bir sürece girildiği fikri hakim olmaya başlamıştı. Rusya, Avrupa’daki NATO ülkelerinin Ukrayna’ya sağladığı yardımın temposunun düşeceği inancıyla, enerji silahını daha etkili kullanarak şartlarını dayatacağı günlerin yaklaştığını hesaplıyordu. ABD ve İngiltere ise HIMARS çok namlulu roket atar sistemlerinin uydudan yönlendirilen mühimmatlarının sahada dengeyi değiştirmesine ümitlerini bağlamıştı. Nitekim Kiev yönetimi de HIMARS ve ATACMS silah sistemleri desteğinde Herson istikametinde geliştireceği saldırının hazırlıklarını yapıyordu. Ukrayna liderliğine göre Eylül ayında Herson’un alınmasıyla sahada dengeler değişecek ve Kırım’a yönelik bir taarruzun kapısı açılacaktı. 

9 Ağustos günü saat 15:20 sıralarında Kırım Yarımadası’nda savaşın gidişatını değiştirebilecek bir gelişme yaşandı. Rus Karadeniz Filosu’nun evi Sivastopol limanının kuzeyindeki Saki kentindeki Novofedorivka Hava Üssü’nde iki şiddetli patlama meydana geldi. Patlamalar üssün mühimmat ve akaryakıt depolarını ortadan kaldırdı. Rus yetkililer patlamaların saldırı sonucu değil mühimmatın depolanması sırasında yapılan bir hatadan kaynaklandığını ileri sürdüler. Çernobil nükleer santral patlaması ve Kursk nükleer denizaltısının batışı gibi trajik hadiselerden uluslararası kamuoyunu haberdar etmekten imtina eden, haberdar ettiğinde de yanıltan Kremlin Sarayı geleneğinin bu savaşın başından beri verdiği kayıplar konusunda yürüttüğü dezenformasyon faaliyeti gözönüne alındığında Novofedorivka Üssü konusunda doğruyu söylemesi beklenemezdi. Nitekim patlamaların ardından Kırım’da 24 Ağustos’a kadar sürecek yüksek seviyeli terör tehdidi alarmı verildi. 

Rusya’nın 2014 yılında Ukrayna’yı hedef alan ilhak ve işgal hareketinin başlıca sebeplerinden biri hava ve donanma gücünün Süveyş Kanalı’na erişimini sağlayacak, Suriye’deki Rus çıkarlarını koruyacak atlama tahtası olarak Sivastopol limanına sahip olmaktı. O tarihte Donbas bölgesindeki çatışmaların aksine, Rusya asimetrik savaş metotlarını kullanarak Kırım’ı ve Sivastopol limanını muharebeye girmeden ele geçirdi. Yarımada tarihindeki son büyük savaşı 2. Dünya Savaşı sırasında görmüştü. Nazi Almanyası ordularının doğuya ilerleyişi sırasında Sivastopol kentini kuşatmaları 30 Ekim 1941’de başlamış, 4 Temmuz 1942’de son bulmuştu. Alman ordusu 1944 yılının Mayıs ayına kadar kenti elinde tuttu ancak Kızılordu’nun önü alınamaz karşı saldırısı karşısında çekilmek zorunda kaldı. Gelişmeler 78 yıl sonra Kırım Yarımadası’nın yıkıcı bir muharebeye daha sahne olabileceğini gösteriyor.

Bugün itibarıyla cevap aranan en önemli soru Ukrayna’nın bu saldırıyı hangi silah sistemi ile düzenlediği. Yüksek hareket kabiliyetine sahip, uydudan yönlendirilebilen mühimmata sahip çok namlulu roket sistemi HIMARS, yaklaşık 300 kilometre menzilli ve uydudan yönlendirilebilen karadan karaya ATACMS füze sistemi ya da henüz ifşa edilmemiş Ukrayna imalatı da olabileceği değerlendirilen bir güdümlü füze sistemi olağan şüpheliler arasında gösteriliyor. ABD, bir aydan uzun süredir Rus ordusunun komuta karargahlarını, mühimmat depolarını ve radar sistemlerini nokta atışlarla sistematik şekilde yok eden yüksek performanslı HIMARS sistemi için uzun menzilli mühimmat vermeyeceğini açıklamıştı. Kırım’da vurulan Novofedorivka Üssü’ne en yakın Ukrayna cephe hattının mesafesi ise 200 kilometrenin üzerinde

Rusya, 2014’teki ilhakın ardından Kırım’da 10’a yakın hava savunma, hava saldırı ve donanma üssü teşkil etti. Novofedorivka Üssü, Rus ordusunun güney cephesindeki en önemli harekat merkezi. Ukrayna ordusunun Herson istikametinde geliştirdiği saldırılar bu üsten havalanan Rus uçaklarının baskısı altındaydı. Patlamalardan kısa süre önce 9 Ağustos sabahı bu üsten elde edilen uydu fotoğraflarında pistlerde 12 adet Su-24, 10 adet Su-30SM ve bir adet IL-76 tipi nakliye uçağı görülmekteydi. Bu hava unsurlarından ne kadarının zarar gördüğü şu an için bilinmiyor. Ancak hala kullanılır durumdaki uçak ve helikopterlere koyacak akaryakıt ve mühimmat bulmanın kısa vadede mümkün olmayacağı açık ve net.

Novofedorivka saldırısının Ukrayna tarafından düzenlendiğini varsayarsak, Rusya’nın bu savaşta Karadeniz’de aldığı dramatik darbelere bir yenisi eklenmiş demektir. Moskova kruvazörünü ve çıkarma gemisi Orsk’u füze saldırılarıyla Karadeniz’de yitiren, Yılan Adası’nı ele geçirdikten sonra savunmayı başaramayan, dahası savunma sırasında çok sayıda asker ve aracını yitiren Rus ordusunun önemli bir üssü en azından bir süre savaş dışı kalmış oldu.Novofedorivka Üssü aynı zamanda Sovyetler Birliği döneminde uçak gemilerinde görev alacak uçak ve helikopter pilotlarının eğitildiği Nitka Yer Eğitim Tesislerine de ev sahipliği yapıyordu. Üssün Rusya’nın donanma havacılık gücü için önemi haizdi. 

Ukrayna’nın yüksek isabet oranına sahip silah sistemleriyle Kırım Adası’ndaki Rus üslerini hedef almaya devam etmesi halinde, bu bölge Moskova için savunulamaz bir hal alabilir. Kırım’daki Rus hava üslerini etkisiz bırakacak saldırılar hali hazırda Dinyeper Nehri’nin doğu yakasındaki Lozove’de köprü başı elde eden Ukrayna ordusunun güneydeki Herson’a yönelmesini kolaylaştırabilir. Yakın hava desteğinden yoksun kalacak Rus ordusunun güney cephesindeki ömrü bu şartlar altında kısalacaktır. 

Kırım’a yönelik Ukrayna bombardımanının sistematik bir hal alması durumunda iki seçenek 2022 yılı sonunda ön plana çıkabilir. Ya Rusya Kırım’ı kaybetmemek uğruna daha yıkıcı saldırılara soyunabilir, ya da eski ABD Dışişleri Bakanı Kissinger’ın Mayıs ayında Davos Dünya Ekonomi Forumu’nda önerdiği şekilde bir toprak pazarlığı gündeme gelebilir. Rusya, Kırım’ı terk etmesi karşılığında Donetsk ve Luhansk’ı topraklarına katabilir ya da buralardaki Rus nüfusa tampon devletler kurdurma imtiyazını elde edebilir. 

An itibarıyla kesin olan şu ki Novofedorivka saldırısı yalnızca savaşın güney cephesine değil Ukrayna-Rusya Savaşı’nın geneline yeni bir soluk getirdi. Sahaya sürüldüğü anlaşılan yeni silahlara karşı akıllı mühimmat stoklarının azaldığı bilinen Rusya’nın taktik nükleer silah tehdidini masaya getirme ihtimali de gözden uzak tutulmamalı. Kremlin Sarayı’nın Kırım’ı gözden çıkararak NATO’nun doğuya doğru genişlemesini durdurma ve kendisine tampon devletler edinme ihtimali, iç içe geçmiş çok küresel ölçekteki çok sayıda krizin 2023’e devredilmesinin önüne geçebilir.