gdh'de ara...

Türkiye, Rusya-Ukrayna ihtilafında kilit konumda

Rusya, Ukrayna'yı işgal ederek, uluslararası hukukun temel ilkeleriyle birlikte bölgesel ve küresel istikrara meydan okudu. Çatışma, Karadeniz bölgesindeki güç dengesini şekillendirirken beraberinde dünya düzenini de etkileyecek.

1. resim
24.03.2022

Rusya'nın Ukrayna ordusu üzerindeki büyük avantajına rağmen, Rus ordusunun ilerlemesi yavaş oldu ve ordu büyük kayıplar verdi. Birleşmiş Milletler'e göre, geçtiğimiz haftalarda Rus kuvvetleri Ukrayna'daki sivil altyapıları tahrip etti, sivilleri öldürdü ve 10 milyondan fazla Ukraynalı'nın evlerini terk etmesine neden oldu.

Buna karşılık Rusya'ya, Rus bankalarının Swift küresel ödeme sisteminden çıkarılması ve Avrupa hava sahasının Rus uçaklarına kapatılması da dahil olmak üzere önemli uluslararası yaptırımlar uygulandı.

Çatışma ilerledikçe, Türkiye önemli bir bölgesel oyuncu ve NATO üyesi olarak giderek daha önemli bir faktör haline gelebilir. Türkiye'nin hem Ukrayna hem de Rusya ile derin stratejik ve ekonomik bağları varken Montrö Sözleşmesi, Ankara'ya Karadeniz ve Akdeniz'i birbirine bağlayan boğazlar üzerinde kontrol hakkı sağlıyor.

Türkiye, Rusya'nın Ukrayna'daki saldırganlığına alenen karşı çıktı. Ancak Batı'nın Moskova'ya yaptırım uygulama hamlelerine de katılmadı.

Türkiye'nin bu temkinli politika yaklaşımı, Türkiye'ye Rusya ile ilişkilerini riske atmadan arabuluculuk için diplomatik girişimlerde bulunması için alan sağlıyor.

Diplomatik kanallar

Geçen ay savaş patlak verdiğinde, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ülkesinin hem Ukrayna hem de Rusya ile derin ekonomik ve stratejik ilişkilerinin altını çizerek, iki ülkeden de vazgeçmenin mümkün olmayacağını söyledi.

Türkiye, o zamandan beri Karadeniz bölgesinde barışı sağlamak için ateşkes çağrısında bulunurken, Batı'nın krize olan yaklaşımını da eleştiriyor.

Türkiye, Rusya'yı cezalandırmak için daha geniş çabalardan kaçınırken, Ukrayna'ya Bayraktar insansız hava araçları sağlayarak Ukrayna'nın savaş çabalarına büyük katkıda bulundu. Ayrıca Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne olan bağlılığını da dile getirdi.

Ankara, ekonomik çıkarlarını korurken diplomatik kanalları açık tutmayı hedefliyor

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu geçtiğimiz günlerde hem Rusya'yı hem de Ukrayna'yı ziyaret ederek, iki tarafın “anlaşmaya yakın” olduğunu söyledi. Henüz barışçıl bir çözüm yakın olmasa da, Türkiye müzakere sürecine katkıda bulunmuştur.

Aynı zamanda Türkiye, boğazlarından gemi geçişi konusunda tarafsız bir tavır sergilemiştir.. Türkiye sadece Rusya ve Ukrayna'yı hedef almak yerine, tüm ülkelerin savaş gemilerini boğazlardan geçmemeleri konusunda uyardı.

Bu gelişmeler, Türkiye için kritik bir dönüm noktası olan 2016'daki başarısız darbe girişiminin ardından geldi. Türkiye, o zamandan beri Libya ve Dağlık Karabağ ihtilaflarında olduğu gibi, Batı'dan bağımsız adımlar attı.

Ekonomik bağlar

Mevcut bağlamda, Ankara'nın Moskova ile olan ekonomik bağları oldukça önemli. Rusya, Türkiye'nin doğal gazının üçte birini sağlıyor. Her yıl milyonlarca Rus turist Türkiye'yi ziyaret ediyor ve Rusya Türkiye'nin ilk nükleer santraline 20 milyar dolarlık yatırım taahhüttünde bulundu. Türkiye ayrıca, ABD yaptırımları pahasına Rusya'dan S-400 füze savunma sistemi satın aldı.

Türkiye'nin Rusya ile yakın ilişkisi, Suriye'nin kuzeyinde çok sayıda askeri operasyon yürütmesini sağlarken, her iki ülke de Dağlık Karabağ'da diplomasiye ve ateşkesin uygulanmasına katkıda bulundu.

Türkiye aynı zamanda Batı ile olan bağlarına da değer vermeye devam ediyor. Türkiye NATO'nun; Afganistan, Karadeniz Bölgesi, Suriye ve Akdeniz bölgesindeki operasyonlarına katkıda bulunan en aktif üyelerinden biri olmaya devam ediyor. Türkiye, ticaretinin üçte birini AB ülkeleri ile gerçekleştiriyor ve Batı ile olan bağları vazgeçilmezliğini koruyor.

Bu aşamada, Rusya'nın güvenlik yöneliminde dramatik bir değişiklik veya Batı'dan Türkiye'ye yönelik büyük bir teklif dışında, Türkiye'nin duruşunda bir değişiklik olması pek olası değil.

Rus yetkililerin de, Ukrayna'da “tarafsızlık” ve “askerden arındırma” gereğini vurgulamaya devam ettiği sürece, Rusya'nın Ukrayna ihtilafında yenilgiyi kabul etmesi veya geri adım atması pek olası görünmüyor.

ABD, Türkiye'nin Ukrayna politikasını etkilemek için belirleyici bir çaba göstermedi ve Ankara'nın diplomasisi hakkında “takdirini” dile getirdi. Bu çabaların meyve verip vermeyeceği belirsizliğini koruyor olsa da, Türkiye barışın yeniden sağlanmasına yardımcı olacak kilit bir konumda.

Middle East Eye'de yayımlanan analiz gdh.digital tarafından çevrilmiştir.