gdh'de ara...

Silah sistemlerinin geleceği

Startus Insights tarafından yapılan savunma teknolojileriyle uğraşan 1.000'den fazla start-up'ın analizinin ulaştığı sonuç: Geleceğin silahları daha iyi bağlantılı, yapay zeka ile çalışıyor, daha hassas ve daha ölümcül.

1. resim
19.06.2022

Dört eğilim ortaya çıkıyor: bağlanabilirlik, özerklik, atış doğruluğu ve sürdürülebilirlik. Bunların birleşimi silah sistemlerinin daha güvenli ve etkili olmasını sağlıyor. Örneğin bir tank, daha az dizel tüketirse daha uzun süre kullanılabilir.

Geleceğin savunma teknolojisini gösteren beş örnek silah:

Radarların göremediği Hipersonik Füzeler

Birkaç hafta önce, Rus silahlı kuvvetleri Kinzhal hipersonik füzesini ilk kez kullandı. Sekiz metre uzunluğundaki füze 2000 kilometreye kadar uçabiliyor ve hem konvansiyonel hem de nükleer savaş başlığı taşıyabiliyor.

Kinzhal, yeni bir füze kategorisini temsil ediyor. Ses hızının en az beş katı hızda uçabiliyor.

Kıtalararası balistik füzelerin aksine, manevra kabiliyetine sahipler. Çok yüksek veya alçaktan uçabiliyorlar ve radarda görülmeleri oldukça zor.

ABD ve AB, hipersonik füzelerden korunmak için özel savunma sistemleri kurmak istiyor. AB TWISTER'ı 2030'a kadar kurmak istiyor. Uzayda bir uyarı sistemi yardımıyla 100 kilometreye kadar uçuş irtifasına sahip hipersonik füzeler durdurulabilirler. Fransız silahlanma grubu MDBA, Almanya ve diğer beş AB ülkesinin dahil olduğu projeye liderlik ediyor.

Hipersonik füzeler, 2001 yılında Afganistan gibi uzak hedefleri vurmak için Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan terörist saldırıların ardından ABD tarafından kullanılmaya başlandı. Aynı zamanda, Rusya ve Çin, ABD'nin askeri olarak çok güçlü olabileceği korkusuyla hipersonik füze gelişimini hızlandırdı. 2002 yılında ABD hükümeti, füze savunma sistemlerinin yapımını sınırlamak için 1972'de Sovyetler Birliği ile imzaladığı ABM anlaşmasından çekildi.

Savaş helikopterlerini yer seviyesinde koruyan insansız hava araçları

Otonom silahlar ve savunma sistemleri, stratejik savaşta devrim yaratma potansiyeline sahip. Bu sistemlerin bağımsız kararlar vermediği, gelişimlerinin insan ve makine arasındaki etkileşimin iyileştirilmesi ile ilgili olduğunu belirtiliyor.

Hattec şirketi, insanlı-insansız ekip adını verdiği sistem üzerinde çalışıyor. Şirket, pilotların bir sürü otonom insansız hava aracını koordine ve kontrol etmek için kullanabilecekleri savaş helikopterleri için kokpit yardım sistemleri geliştiriyor.

Helikopterlerin, hareket kabiliyetleri nedeniyle bir ordu için ne kadar önemli olsa da, yere yakın olduklarında karadan havaya füzeler tarafından vurulmaya karşı özellikle savunmasızlar. Mürettebat, insansız dronları önden göndererek, bir uçuşun olası tehlikesini daha iyi değerlendirebilir.

Ancak, yaşamı tehdit eden bir görev sırasında bir helikopteri ve bir insansız hava aracı sürüsünü kontrol etmek oldukça karmaşık. Buna karşın şirket, Yapay zekanın kullanımı sayesinde insansız hava araçlarının talimatları daha iyi anlamayı öğrendiğini vurguluyor. Kurucu Yannik Brand, "Pilotun bir drone sürüsüne liderlik edebilmesi için sistemin daha otomatik olması gerekiyor" diyor. Şimdiye kadar insansız hava araçlarının genellikle yerden kontrol edilmesi gerekiyordu. Savaş alanından çok uzaklarda bu bazen mümkün olmuyordu.

Türk İHA'ları 27 saat boyunca havada kalabiliyor

Temmuz 2019'da Bayraktar TB2 ilk kez 27 saat aralıksız uçtu. Yüksek sıcaklıklardan ve kum fırtınalarına dayandı ve 8.200 metre yükseklikte uçan ilk insansız uçak oldu. Kanat açıklığı 12 metre olup toplam ağırlığı 65 kilo olan dört roket taşıyabiliyor. Silah uzmanları, kullanılan ekipmana bağlı olarak bir Bayraktar TB2 değerinin beş milyon dolar olduğunu tahmin ediyor.

TB2'lerin bazıları Alman silah şirketi Hensoldt'un bir keşif birimiyle birlikte çalışıyor. Kameraları, 60 kilometre mesafedeki araç plakalarını okuyabiliyor.

TB2 gibi insansız hava araçlarının gelecekte savaşlara giderek daha fazla hakim olması muhtemel. Çaba ve risk, konvansiyonel birliklere göre önemli ölçüde daha düşük. İnsansız hava araçları ayrıca uzaklara uçabilir ve örneğin fark edilmeden iç bölgelerin derinliklerine nüfuz edebilir ve tedarik hatlarını yok edebilir, TB2'nin Ukrayna ve Kuzey Suriye'de yaptığı gibi.

TB2'ye talep ise aşırı fazla. Baykar şimdiye kadar TB2'yi Türk ordusuna ve en az 22 ülkeye sattı. Polonya ve Letonya gibi NATO üyelerinin de Türkiye'ye ait insansız hava araçlarıyla ilgilendiği biliniyor.

ABD elektrik motorlu savaş teknolojileri üzerinde çalışıyor

“Geleceğin ABD Ordusu için Enerji” araştırmasının ortak yazarı John Koszewnik'e göre, bir ordunun asker başına enerji tüketimi, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana yirmi kat artt ve artmaya devam ediyor.

Rus araç ve tanklarından oluşan birlikler, malzeme eksikliği nedeniyle Ukrayna'da mahsur kaldı. Savaş bölgelerindeki birliklere yakıt getirmek, askeri uzmanlar tarafından en tehlikeli operasyonlardan biri olarak görülüyor.

Bu nedenle Pentagon, içten yanmalı motorlara ve elektrik motorlarına sahip hibrit araçların sayısını büyük ölçüde artırmak istiyor. Şu anda, kamyonlar veya mobil evler gibi araçları bu tür sürüşlere dönüştüren XL Fleet veya Volta Power gibi start-up'lardan gelen konseptler inceleniyor.Geçiş, ABD silahlı kuvvetlerinin tüketimini yüzde 32'ye varan oranda azaltabilir.

Veri yığınlarının şifresini hızlı ve doğru bir şekilde çözen yapay zeka

Savunma sanayindeki bir diğer trend ise bağlanabilirlik. Münihli start-up Helsing, düşman birliklerinin yerini daha kesin bir şekilde belirlemek, savaş durumlarını daha iyi değerlendirmek ve askeri hedefleri daha kesin olarak hedeflemek için yapay zeka kullanıyor.

Tanklardan ve keşif uçaklarından gelen kamera kayıtları, termal görüntüler ve radar verilerinin yardımıyla yapay zeka, gerçek zamanlı olarak durumsal görüntüler oluşturuyor. Radyo kesintisi gibi durumlara karşın yapay zeka veri bağlantısı olmadan da değerlendirme yapabilmek için çalışmaları sürdürüyor.

Eleştirmenler, makinelerin yakında roketlerin hangi hedefleri hedefleyeceğine karar verebileceğinden korkuyor. Scherf, "Yapay zekayı sadece insanların kararlarını daha güvenilir hale getirmek için kullanmak istiyoruz" diye yanıtlıyor. Helsing'in yalnızca demokratik Avrupa ülkelerine yönelik olduğunu da belirtiyor.

* * *

KAYNAK: gdh.digital, Handelsblatt