gdh'de ara...

Kronik mutsuzların 5 alışkanlığı

Mutluluğumuz sadece yaşadığımız şeylere değil, düşünce ve alışkanlıklarımıza da bağlı. Birçok farklı şekilde karşımıza çıkabilen mutluluğu tanımlamak zordur. Ancak mutsuzluğu tanımlamak çok daha kolaydır.

1. resim
29.06.2022

Mutsuzluk hem sizin hem de çevrenizdekiler için ölümcüldür. Stanford Üniversitesi yaptığı deneyde; katılımcıları 80 yıl boyunca takip etti ve mutsuz insanlarla birlikte yaşayanların daha kısa ömre sahip olduklarını tespit etti.

Dediğimiz gibi mutluluk sadece yaşam tarzımızla alakalı değil. Illinois Üniversitesi tarafından yapılan başka bir araştırmada, yılda 10 milyon dolardan fazla kazanan kişilerin, kendileri için çalışan kişilerle aynı mutluluğa sahip olduğu görüldü. Yaşam şartları mutluluğa çok etki etmiyor çünkü mutluluk aslında sizin elinizde. Hayata bakışınız, alışkanlarınız ve düşünceleriniz mutluluğunuz üzerinde rol sahibi.

Mutsuz insanların yanında durmak ve onlarla çalışmak çok daha zor oluyor. Mutsuzluk, insanları birbirinden uzaklaştırıyor. Bu da bir kısır döngü haline giriyor. Yalnızlaşan insanlar daha fazla mutsuz oluyor.

Biraz gözlem yaptığınızda, kronik olarak mutsuz olan insanların; belli özellikleri ve alışkanlıkları olduğunu göreceksiniz. Ancak şunu unutmamakta fayda var, hepimiz zaman zaman kötü günler geçiririz. Mutlu ile mutsuz hayat arasındaki fark, orada ne kadar süre kaldığımızla ilgilidir.

İşte kronik mutsuz insanların 5 alışkanlığı

1.Geleceği beklemek

Sürekli "…. olunca, işimde yükseldiğimde, zam aldığımda, yeni bir ilişkiye başladığımda… mutlu olacağım" demek, içine düşülebilecek en kolay ve en kötü alışkanlıklardan biri.

Şartların iyileşmesi mutluluğu getirmez ve bunu beklemek içinde olduğunuz anı yaşamayıp geçiştirmenize neden olur. Vaktinizi, ruh haliniz üzerinde hiçbir iyi etkisi olduğu kanıtlanmamış bir şey için harcamayın. Bunun yerine içinde bulunduğunuz durumda mutlu olmaya odaklanın. Geleceğin iyi olacağına dair hiçbir garanti yok.

2. Evden çıkmamak

Mutsuz hissederken kimseyi görmek ve insanlarla birlikte olmak istemeyebilirsiniz. Ancak sosyalleşmek ruh halinizi hızla iyileştirebilir.

Bazen herkes yataktan çıkmak, kimseyle konuşmak istemez ancak bunun bir alışkanlığa dönmesi ruh halini oldukça zedeliyor. Mutsuzluğunuzun sizi asosyal yapmaya başladığını düşündüğünüzde, kendinizi zorlayın ve insanlarla etkileşim içinde olun.

3. Şikayet etmek

Şikayetçi olmak kendini destekleyen bir davranış türü. Sürekli hayatın ne kadar zor ve kötü olduğunu söylemek ve bunun üzerine düşünmek, olumsuz düşüncelerinizi destekler. Elbette canınızı sıkan şeyler hakkında konuşmak daha iyi hissettirebilir ancak içinizi dökmekle şikayet etmek arasında fark var.

Bu durum hem sizi mutsuz eder, hem de etrafınızdaki insanların sizden uzaklaşmasına sebep olur.

4. Problemleri görmezden gelmek

Mutlu insanlar eylemlerinin sorumluluğunu alırlar. Hatalarını kabullenirler. Mutsuz insanlar ise, problemleri tehdit edici bulurlar ve saklamaya çalışırlar. Dolayısıyla dikkate alınmayan sorunlar daha fazla büyürler. Sorunu çözmek için hareket etmezseniz, o olayların artık kontrolden çıktığını düşünmeye başlarsınız. Bu da size kendinizi mağdur hissettirir.

5. Olayları büyütmek

Kötü şeyler, can sıkıcı olaylar herkesin başına gelir. Mutlu insanlar bunları geçici olarak görürken, mutsuz insanlar bu olayların; hayatın kendilerinden nefret ettiğinin bir kanıtı olduğunu düşünürler.

Mutlu bir insan, işe giderken ufak bir kaza yaşadığında bu konuda elbette canı sıkılır ancak "daha büyük bir sorun olabilirdi, ucuz atlattım" der ve geçer. Mutsuz biri için ise, o kaza o günün, o haftanın hatta hayatının lanetli olduğunun bir göstergesidir.

Yani, daha fazla mutluluk için alışkanlıklarınızı değiştirmek; yapabileceğiniz en iyi şeylerden biridir. Ayrıca mutluluğunuzun kontrolünü elinize almanız, etrafınızdaki insanların da mutlu olmasını sağlar.

Siz mutluluğunuz için neler yapıyorsunuz?