gdh'de ara...

Kaçınılmaz Dünya Savaşı'nda hegemonik kumarın günah keçisi kim olacak?

Bir yandan Xi'nin 2049'a kadar Çin'in büyük güç statüsünü geri kazanmaya yönelik “ Çin Rüyası”nı gerçekleştirme hamleleri, bi yandan ABD'nin hegomonyasını ve ekonomisini koruma güdüsü ile izlediği politikalar ve diğer yandan da yeni çok kutuplu dünyaya evrilen değişimi süreci, artık bir savaşın kaçınılmaz olduğunu ortaya koyuyor.

1. resim
12.08.2022

Çin devlet medyası, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Tayvan ziyaretini “savaş salvosu” olarak tanımladı ve Çin'in ABD politikasındaki köklü değişimi hızlandıracağını belirtti.

Pelosi'nin ziyaretinin "belaya davetiye çıkaracağı" aslında hem ABD hem de Çin tarafından açıkça ortaya konulmuştu. Ancak daha önemli soru, işler daha ne kadar kötüye gidecek?

Çin'in bakış açısı açık. Artık iki ülke arasındaki ilişkilerdeki istikrar görünümü ve statüko parçalandı. Thucydides Tuzağı dinamiğinin içerdiği, gerilimdeki aşağı doğru eğim tamamen dik bir hale geldi.

Peki gelişmeler ABD'yi, Tayvan politikasını gözden geçirmeye veya uzlaştırıcı eylemler başlatmaya mı zorlayacak? Pelosi'nin ziyareti uzun vadede Tayvan ve Hint-Pasifik güvenlik mimarisi için ne gibi sonuçlar doğuracak?

Kaçınılmaz bir tuzağa doğru

ABD'li Newt Gingrich'in Tayvan'a 1997'de yaptığı geziden bu yana kesinlikle çok şey değişti. Bugün, ABD ile Çin arasındaki güç dengesi Çin'e doğru kaymıştır. Çin, ABD ile olan değerli ekonomik ilişkisini korumak için 1997'de Gingrich'in ziyaretine göz yummak zorunda kalmıştı. Ancak Pelosi'nin gezisinde durum artık böyle değil.

2018 ve 2022 arasında yükselen ABD-Çin ticaret savaşı, Çin'in Ukrayna savaşında Rusya'ya verdiği destek, ABD'nin Hint-Pasifik'teki ortakları olan AUKUS'un izlediği politikalar ve NATO'nun son toplantısında Çin'i “sistemik bir tehlike” olarak tanımlaması dengeleri tamamen değiştirdi.

Ayrıca Japonya ve Güney Kore'yi gözlemci olarak NATO zirvesine katılması, Çin'i Hint-Pasifik'e daha fazla odaklanmaya zorladı. Bu nedenle, Pekin kendisini birden çok yönden abluka altına alınmış gibi hissediyor.

Pekin bütün bu gelişmelerden sonra diplomatik manevralarını hızlandırdı ve Şanghay İşbirliği Örgütü (SCO) ve BRICS (Brezilya-Rusya-Hindistan-Çin-Güney Afrika) gibi örgütleri yeniden canlandırmaya hazırlanıyor.

Çin ayrıca ABD'nin ekonomik ve askeri olarak en büyük rakibi. Pelosi'nin Tayvan ziyaretinden bu yana Çin, yaklaşık 100 farklı kalemde Tayvan ürününün ithalatını yasakladı. Bunun dışında Tayvan, Çin tarafından başlatılan siber saldırıların da hedefi haline geldi.

ABD, Çin'i Pelosi'nin ziyaretini askeri gerilimi tırmandırmak için bir “bahane” olarak kullanmakla eleştiren bir G7 bildirisiyle, Çin'in tatbikatlarına ve bu hamlelerinekarşılık verdi. Pekin ise Pelosi ve ailesine yaptırım uyguladı. Ancak muhtemelen bu yaptırım, Çin'in misillemesinin sadece başlangıcı ve Çin aslında tüm Hint-Pasifik'i yutmaya hazırlanıyor.

Çin sürekli olarak ABD'yi, Tayvan'ın Çin'in ayrılmaz bir parçası olarak tanımlıyor ve Tayvan'ı bölgedeki tek yasal hükümetin Çin olduğunu ortaya koyan "Tek Çin İlkesini" ihlal etmekle suçluyor. Çin ayrıca ABD'yi, ikili ilişkilerinin temelini oluşturan 1972, 1979 ve 1982 ABD-Çin ortak bildirilerinin ruhunu baltalamakla suçluyor.

Fakat Washington, Çin ile gerilimleri alevlendirmeden Tayvan'ın demokrasi yanlısı hükümetini desteklediğini belirtiyor. Zira Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby de, ziyaretle ilgili yaptığı açıklamada "Bu gelişme statükoyu değiştirmeyecek" ifadelerini kullandı.

Pelosi'ye göre bu ziyaret, "otokrasi ve demokrasi arasındaki savaşta" Tayvan ile dayanışmayı teşvik etmek için gerekliydi. Fakat ziyaret bu kadar basit bir süzlemde kalmadı.

Artık Hint-Pasifik'te daha savaşçı ve etkin bir Çin beklenmelidir. ÇKP, Çin'in Pelosi'nin ziyaretine sıkı bir şekilde tepki vermesi gerektiğini düşünüyor. Çünkü ancak bu şekilde ABD karşısında zayıf veya aşağılanmış görünmeyecekleri kanaatindeler. Çin'in yakın zamanda Tayvan'da olduğu gibi, Hint-Pasifik'teki diğer tartışmalı sıcak noktalar üzerinde de askeri faaliyetler yapması muhtemeldir.

Sadece bu hegemonik kumarın günah keçisinin kim ya da neresi olduğunu beklemeliyiz.

Overseas Development Institute'de yayımlanan analiz gdh.digital tarafından çevrilmiştir.