gdh'de ara...

Hukuki statüsü olmayan Koşer ve Türkiye denklemi

4 yıllık bir aradan sonra normalleşme adımlarının atılmaya başlandığı Türkiye İsrail ilişkileri merceğinde Koşer sertifikasını sizler için inceledik.

1. resim

Yahudi vatandaşların inanç kıstaslarına uygun olarak ticareti yapılan ürünler için zorunlu bir sertifika uygulaması olan Koşer’in Türkiye’de resmi karşılığı bulunmuyor. Hiçbir resmiyeti olmayan uygulamaya karşın yüzlerce firma ve restoranın Koşer belgesi ile faaliyet göstermesinin yanı sıra çok sayıda firma Koşer alabilmek için sırada bekliyor.

Yahudi vatandaşların tüketimine uygun koşulları sağladıklarına ilişkin güvenceyi sunmak için belgeye sahip olmak isteyen kuruluşların yanında Türkiye’de pek çok markanın İsrail’le ihracat yapabilmek için Koşer belgesi bulunuyor. 4 yıllık bir aradan sonra normalleşme adımlarının atılmaya başlandığı Türkiye İsrail ilişkileri merceğinde Koşer sertifikasını sizler için inceledik.

Konuyla ilgili gdh’a konuşan İslam Ülkeleri Hahamlar Birliği Başkanı Rav Mendy Chitrik Koşer’in Helal gıda ile karıştırılmaması gerektiğini Yahudi vatandaşların helal gıda sertifikalı ürünleri tüketmediklerini dile getirdi. Konunun bir diğer muhatabı olan Ticaret Bakanlığı Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) yetkilileri ise Koşer’in hukuki statüsünün bulunmadığını Bakanlığın konuyla ilgili denetimlerinin sadece “Helal Gıda Sertifikası” yetkili firma ve ürünlerine yönelik olduğuna işaret etti.

Koşer’i yalnızca Yahudi bir din adamı onaylayabilir 

Koşer veren çok fazla şirketin bulunduğunu fakat onaylama noktasında bir hahamın yetkili olabileceğini belirten İslam Ülkeleri Hahamlar Birliği Başkanı Rav Mendy Chitrik, “Türkiye’de Koşer için çok sayıda danışmanlık kuruluşu var ve onları denetleyen bir kanun bulunmuyor. Fakat bu kuruluşları tercih edenler güvendikleri şahıs veya şirketlere yönelebiliyorlar. Siz de bu gün çıkıp ben Koşer sertifikası vereceğim deyip bir şirket kurabilirsiniz, fakat belirttiğim gibi şartların ve koşulların uygunluğunu o bölgede yetkili olan haham yani Yahudi din adamı belirliyor. Ürünün üretim tesisinin uygunluğu ve içerisinde tek tırnaklı hayvanlara dair nokta bile olmaması şartları sağlıyor” İfadelerini kullandı. koşer ve türkiye

Koşer, ‘bir gıda sağlıklı mı?’ değil dinen uygun mu sorgusunu yapar

Koşer’in sağlıklı gıda anlayışıyla değil, ürünün uygun koşulları taşımasına ilişkin çizgileri olduğunu ve monosodyum glutomat, karminik asit, sodyum sülfit gibi çok sayıda kanserojen maddenin denetimi ile ilgili değerlendirmede bulunan Haham Chitrik, “Koşer aslında gıdanın sağlıklı olup olmadığı ile ilgilenmez. Buna yağ ve tuz örneğini verebilirsiniz. Bir şeyi ölçüsü dışında tükettiğinizde sizin için zararlı olacağından emin olabilirsiniz. Aynı kanser tehdidi taşıyan ürünlerin helal sertifikaları olduğunu da görebiliyoruz. Zaten birçok ticari kaygısı bulunan firmanın hem Koşer hem de helal gıda sertifikası bulunuyor. Müslümanlar ya da Yahudiler olarak değil tüketici gözüyle bakıldığında bu noktada üretim tesisleri uygunsa Koşer alabilen bir ürün de çok fazla tüketildiğinde insanlara zararlı olabilir. Bazıları Koşer için etik kuralların da olduğunu düşünüyor olabilirler fakat bu günün şartlarına göre algılar değişebiliyor. Fakat biz Koşer’i dini kurallarımız doğrultusunda vermekteyiz” diyerek bu dini kuralların başında kaşrutun olduğunu bunun da ilk kuralının et içeren besinler ile süt içeren besinleri hiçbir şekilde karıştırmamak birlikte tüketmemek olduğunu söyledi. koşer ve türkiye

Türkiye'de çok sayıda kuruluşun Helal ve Koşer sertifikası birarada bulunuyor.
Türkiye'de çok sayıda kuruluşun Helal ve Koşer sertifikası birarada bulunuyor.

Dindar Yahudiler Helal Gıda sertifikası olan ürünleri tüketemezler

Kaşrut’a göre de uygun olan hayvanların tüm noktalarının tüketilemeyeceğini belirten Chitrik, “Örneğin et ve et ürünlerinde ısıl işlem görmüş ürünlere sertifika verebiliyoruz. Fakat jelatin denilen kısım Koşer’e uygun değildir. Yahudiler sadece domuz ürünlerinden bilinen domuz jelatinini değil sığır jelatinini de tüketmezler. Bir diğer önemli husus bazı şaraplar Koşer sınıfına girmektedir. Çok merak edilen sigara ise gıda ürünü olmaması sebebiyle Koşer sertifikası bulunmuyor” diyerek bu kuralları önemseyen Yahudilerin Helal Gıda tüketemeyeceğine dikkat çekti.

Bakanlık yetkilileri: Koşer’in hukuki geçerliliği bulunmuyor

Ticaret Bakanlığı tarafından 2010 yılında kurulan Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) uzmanları ise gdh’a yaptığı açıklamada Türkiye’de hukuki geçerliliği olan tek gıda sertifika sisteminin Helal Gıda Sertifikası olduğunu açıkladı. Akreditasyon hizmeti vermeye tek yetkili kuruluşun HAK olduğunu belirten uzmanlar, “7060 sayılı kanunla Ticaret Bakanlığı’nın yetki ve hukuki statüleri kurumumuza aittir. Türkiye’de çok sayıda Helal sertifikası veren firmanın olması sebebiyle bakanlığın bu konuda kriterlerin tek standart haline getirilmesi adına kuruluşumuz tek yetkilidir. Diyanet İşleri Başkanlığı ile olan işbirliği ve uzmanların İslami hassasiyetleri doğrultusunda faaliyet göstermekteyiz. Koşer’e ilişkin belge veren kuruluşların hukuki bir karşılığı bulunmamaktadır”  ifadelerine yer verdi.

Diyanet İşleri Başkanlığı: Ehli Kitap’ın kestiği yenebilir

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu yetkilileri ise İslam’ın Yahudileri  “Ehli Kitap” olarak değerlendirdiğini bu anlamda Yahudilerin tüketim usullerine bakıldığında kesmiş oldukları etin yenebileceğini dile getirdi. Yetkililer özellikle Avrupa gibi bölgelerde Müslümanların çok fazla tereddüt yaşadığını bu anlamda Koşer tercih edebildiklerini belirterek önemli olanın Helal Gıda Sertifikası olduğunu bu anlamda söz konusu koşullara sahip ürünler temin edilemediğinde Ehli Kitap’a ait ürünlerin tüketilebilmesinde bir sakınca olmadığını belirtti.

Tartışma