gdh'de ara...

Amerika'nın drone programının geleceği

ABD’nin önemli yayın kuruluşlarından Foreign Affairs ABD’nin drone operasyonlarını tam bir başarısızlık olarak niteledi ve ABD tanımadığı insanları öldürmeyi bırakmalı diye yazdı.

1. resim
09.11.2021

Faoreign Affairs’in, ABD’nin SİHA operasyonlarının başarısızlığını ele aldığı makalenin deşifresini aşağıda paylaşıyoruz.

Amerikan askerleri Afganistan’dan çıkmış olsa da, Amerikan ordusunun istihbarat servisleri çıkmadı.

Joe Biden’ın açıkça belirttiği gibi, ABD düşmanlarına karşı Afganistan’da insansız hava araçları ile operasyonlarına devam edecek.

Biden, Ağustos ayında yaptığı açıklamada şöyle demişti:

Dronlar sayesinde ufuk ötesi yeteneklere sahibiz. Bu her yerde Amerikan askerleri olmadan teröristleri ve hedefleri vurabileceğimiz anlamına geliyor.

Başkanın planı mantıklı, hatta gerekli görünebilir. Bir dizi Amerikan karşıtı terörist grup Afganistan’da faaliyet göstermeye devam ediyor ve asker olmadan, Amerikalı yetkililer potansiyel muhalifleri hedef almak için; silahlı insansız hava araçlarına güvenebilir.

  1. Bu durum trajik bir ironiyi temsil ediyor: Washington, insansız hava araçları ile operasyonlara güvenini tazeleyerek, ABD’nin Afganistan’daki stratejik yenilgisinde büyük rol oynayan bir taktiği yeniden benimsemiş olacak.

ABD’li politikacıların benimsediği politikalar ile dronlar yüzlerce masum sivili öldürdü.

En son olarak uzun süredir ABD için çalışan Zemari Ahmadi ve ailesinin dokuz üyesini öldürdüler.

Hatalı kararlar, özellikle çocuk katliamları, yerel nüfusu kışkırttı ve aşırılık yanlılarının yeni üyelere kavuşmasına sebep oldu.

Bir tahmine göre şu anda dünya çapında 11 Eylül’de olduğundan dört kat daha fazla aşırılık yanlısı var.

Biden bu başarısızlığı devraldı.

Üç selefinin hepsi saldırgan bir şekilde silahlı insansız hava araçları kullandı ve bu da bölgesel ve uluslararası siyasi tepkilere yol açtı.

Biden bu geleneği sürdürürse, işler daha da kötüleşecek.

ABD, sürekli insan avından uzaklaşmalı ve yalnızca belirli koşullar altında, bir terörist grubun saldırısına dair açık bir kanıt olduğunda insansız hava araçları kullanmalıdır.

Amerika Birleşik Devletleri, insansız hava aracı saldırılarının sonuçları konusunda daha şeffaf olmalı ve masum kurbanlar için tazminat ödemelidir.

Aksi takdirde, Washington’ın gereksiz şiddet döngüsünü devam edecektir.

Ölümcül bağımlılık

7 Ekim 2001 gecesi, CIA’ya ait bir Predator 3034 uçağı Özbekistan’dan Afganistan’a uçtu.

Hellfire füzesiyle donanmış uçak, Kandahar’da, Taliban Komutanı Molla Ömer’in bulunduğu bir binaya ateş açtı ve ıskaladı. Sadece bir kaç korumayı öldürdü.

Bu olayla, bir ABD insansız hava aracı doğrudan bir suikast girişiminde ilk defa kullanılmış oldu.

Bundan sonraki bir ay boyunca, CIA Predators 40'tan fazla Taliban ve El Kaide hedefini vurdu.

George W. Bush yönetimi, çoğu Pakistan’da olmak üzere yaklaşık 60 insansız hava aracı saldırısı gerçekleştirmişti.

2001 Askeri Güç Kullanım İzni (AUMF) tarafından onaylanan Bush, Pakistan’ın sınır bölgesinde yaşayanların silahlardan korkmasına rağmen, bunu bildiği halde operasyonları gizli tuttu.

Başkan Barack Obama göreve başladıktan sonra drone programını genişletti.

2009 ve 2017 yılları arasında, savaş bölgelerinin dışındaki drone saldırılarının sayısı on kat artarak, 563'e ulaştı ve bu saldırılar en az dört Amerikan vatandaşını öldürdü.

El Kaide liderlerinin isimleri ölüm listesinden çıkarken, ABD’li piyadeler, sürücüler ve haberciler boş yerleri doldurdu.

Sonunda yönetim, belirli bireyleri hedef alan “kişi saldırıları” yapmaktan , genel profilleme yoluyla hedefleri seçen “imza saldırıları” sistemine geçti.

Bu sistem altında, şüpheli görünen eğitim kampları veya yerleşim yerlerindeki kimliği belirsiz, askeri yaştaki erkeklerin hepsi hedef oldu.

Yüzlerce masum öldü

Obama, insansız hava araçlarının kullanımını artırmasına rağmen, Bush döneminde var olandan daha düzenli bir sistem yaratmaya çalıştı.

Obama, hedefleme seçimlerini sıkı bir şekilde kontrol etti. Pakistan, Somali ve Yemen gibi yerlerdeki şüpheli teröristler, Ulusal Güvenlik Konseyi’nin toplantılarıyla, kurumlar arası bir süreçle belirlendi ve Amerikalılar için “sürekli ve yakın bir tehdit” oluşturuldu.

Yönetim, kamuoyu baskısı arttıkça görev verilerini yayınladı. Savaş bölgelerinin dışında dronların artan kullanımı, 2009 ve 2017 yılları arasında tahmini 606 masumun ölümüyle sonuçlandı.

Donald Trump, drone saldırılarını daha da artırdı.

Obama dönemindeki kısıtlamalarını kaldırdı ve hedefleme kararlarını CIA ajanlarına ve askeri komutanlara devretti.

Özellikle sivil yetişkin erkekler söz konusu olduğunda ve terörist saldırılarla bağlantı zayıf bile olsa, görevlere izin veren gizli kurallar yayınladı.

Trump, Obama yönetiminin sivil kayıp raporlarını araştırmasını ve tazminat teklif edilmesini ön gören bir yürütme kararını da kaldırdı.

Komutanlar, düşük seviyeli tehditlere karşı da hava saldırılarının sayısını artırdı ve ABD’nin doğrudan dahil olmadığı çatışmalarda ortak güçleri korumak için daha fazla saldırı emri verdi.

Trump yönetimi 2020'nin sadece ilk altı ayında yalnızca Somali’ye 40 insansız hava aracı saldırısı gerçekleştirdi. Bush ve Obama dönemlerinin 16 yılı boyunca 41 saldırı düzenlendi.

Biden başkan olduktan sonra attığı ilk ulusal güvenlik adımlarından biri, Beyaz Saray’ın insansız hava aracı süreci üzerindeki kontrolünü yeniden devreye sokmak, ABD ordusunun ve istihbarat servislerinin görevleri nasıl gerçekleştirebileceğine ilişkin yeni kuralların ana hatlarını belirlemek oldu.

2021'in ilk altı ayında hiçbir drone saldırısı gerçekleşmedi.

Ancak Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, yeni prosedürlerin “geçici” olduğunu söyledi.

ABD Afrika Komutanlığı, Biden döneminde, Temmuz 2021'in sonunda Somali’de gerçekleşen ilk insansız hava aracı saldırısında kendisini haklı çıkardı.

Bir adım ileri, 2 adım geri

Drone saldırıları terörle mücadeleye yardımcı oldu. Silahlar El Kaide, IŞİD ve diğer grupların liderliğini yok etti. Militanların hareket kabiliyetini engellediler ve uzak mesafelerdeki operasyonları planlarını hafiflettiler.

Gizliliği kaldırılmış veriler olmadan, yaklaşmakta olan kaç saldırının engellendiğini tam olarak bilmek zor, ancak hedefli saldırılar Amerikalıların hayatını kurtardı.

Yine de Amerika Birleşik Devletleri’nin insansız hava araçlarını kullanma şekli ABD’nin faydasını baltalıyor.

Obama yönetimi döneminde gerçekleşen operasyonlar El Kaide’ye imtiyaz kazandırdı, ademi merkeziyetçi hale getirdi, diğer bölgesel çatışmalarda Sünni aşırıcılığın rolünü artırdı ve yeni örgütlerin doğmasına yardımcı oldu.

Artık dünya çapında 20 yıl öncesine göre daha fazla terör örgütü var. Bu gruplar, kentsel alanlarda kalmak ve sivillerle daha yakın bütünleşmek de dahil olmak üzere insansız hava araçlarından kaçınmak için ortak taktiklere sahipler.

11 Eylül saldırılarından bu yana, Washington’un ana terörle mücadele hedefi, küresel terör ağlarını ortadan kaldırmak, terörist sayısını azaltmak ve onları genel nüfustan ayırmak olmuştu.

Ancak Birleşik Devletler, insansız hava aracı operasyonlarına rağmen veya belki de kısmen bu nedenle, hedeflerinin hiçbirine ulaşamadı .

İHA’ların Afganistan’da son 20 yılda olduğundan daha stratejik, daha başarılı olacağını düşünmek için hiçbir neden yok.

Aksi takdirde, ABD kuvvetlerinin hedefleri doğru bir şekilde tespit etmesi ve vurması artık daha da zor olacak.

Biden yönetiminin planı, operasyonları yalnızca Eşref Gani’nin izniyle gerçekleştirmekti. Gani’nin ülkeden kaçması ve hükümetinin hızla çökmesi bunu imkansız hale getirdi.

Türk birliklerinin geride kalıp istihbarat sağlama planı, Taliban onları da geri çekilmeye zorlayınca boşa çıktı.

Washington’un, hedefleme kararları için ihtiyaç duyduğu istihbaratı toplamasının ya da bir insansız hava aracı saldırısında tam olarak kimi öldürdüğünü bilmesinin bir yolu artık yok.

ABD tanımadığı insanları öldürmeyi bırakmalı

ABD’nin sahada fiilen bulunduğu durumlarda bile sıklıkla yanlış hedefleri vurduğu düşünülürse, sahada olmadığı durumlar endişe verici.

Örneğin, 29 Ağustos’ta Ahmedi’nin, yetişkin aile üyelerinden ikisinin ve yedi çocuğunun yanlışlıkla öldürülmesini düşünün.

IŞİD intihar bombacılarının 13 ABD askerini ve 170 Afgan’ı öldürmesinden birkaç gün sonra, korkunç bir başarısızlıktı.

Ahmedi, yerinden edilmiş insanlara yemek dağıtıyordu ve İHA operatörlerinin bomba zannettiği büyük su bidonlarıyla evine gelmişti.

Operatörler, hedeflerinin kim olduğunu bilmeseler de, operasyonu denetleyen Amerikalı komutanın, saldırının ABD’nin savaşçı olmayanlara zarar vermeme standardını karşıladığına karar verdiği öğrenildi.

Drone saldırısı gerçekleştiğinde, binlerce Amerikan askeri hala yerdeydi ve Pentagon sözcüsü John Kirby, Kabil havaalanından gerçekleştirildiğini söyledi.

Operasyonun bir felaket olduğu ortaya çıkmadan önce, Biden operasyonu bir model olarak gösterdi.

Saldırıdan iki gün sonra, ABD’nin “ufuk ötesi” yeteneklerini sergilemesinin ardından yaptığı konuşmada, 13 askerimizi ve düzinelerce masum Afgan’ı öldürdükten günler sonra IŞİD’i uzaktan vurduk” dedi.

Washington, sahada kuvvetleri varken bu tür korkunç hedefleme hatalarını yapabiliyorsa, ABD’nin geri çekilmesinin ardından bir insansız hava aracı operasyonu konusunda iyimser olmak zor.

Mola vermeli

Ahmedi trajedisi göz önüne alındığında, Beyaz Saray’ın insansız hava araçlarını kullanma şeklini önemli ölçüde değiştirip değiştirmeyeceği belli değil.

Şimdiye kadar, yönetim karışık sinyaller verdi.

CIA Direktörü William Burns, Pakistan ve hatta Taliban’dan IŞİD gibi ortak düşmanları vurmak için izin alınması konusunda görüşüyor.

Ayrıca Kazakistan, Tacikistan ve Özbekistan’da insansız hava araçları konuşlandırma konusunda görüşmeler de sürüyor.

ABD yönetimi, ülkelere göre drone hedefleme kurallarını uyarlayarak, Trump ve Obama’nın politikaları arasında hibrit bir yaklaşıma doğru ilerliyor gibi görünüyor.

Örneğin, yerel komutanlar Afganistan ve Somali’de insansız hava aracı saldırıları düzenlemekte özgür olacaklar, ancak daha uzak operasyonlar için Beyaz Saray’dan izin almaları gerekecek.

Bu melez yaklaşım, Trump yıllarının en kötü aşırılıklarını dizginleyebilir, ancak altta yatan sorunları çözemez.

Biden yönetimi, “teröre karşı savaş”ın başarısız politikalarından gerçekten kopmak istiyorsa, insansız hava araçlarının kullanımını önemli ölçüde azaltmalı.

Biden, Obama’nın imza görevleri yürütme politikasına son vererek başlayabilir ve bunun yerine yalnızca bilinen ve onaylanmış hedefleri vurabilir.

Amerika Birleşik Devletleri tanımadığı insanları öldürmeyi bırakmalı.

Operasyonlar Amerikalılara zarar vereceğine dair çok daha net kanıtlar olduğunda yapılmalı. Görevler, ülke koşullarına aşina olan ve siyasi bağlamları daha iyi değerlendirebilecek ABD büyükelçileri tarafından onaylanmalıdır.

ABD, Afganistan’da sahadaki yerleşik kaynaklarla ve Çin, Pakistan, Rusya ve hatta İran gibi bölgesel aktörlerle gizlice çalışmalıdır.

Hiçbiri bir terörist cenneti istemiyor. Artı, bu komşuların hepsinin artık kendi insansız hava araçları var.

Başkan, görevlerin coğrafi kapsamını da sınırlamalı. Amerika Birleşik Devletleri, terör gruplarının ABD veya müttefiklerine karşı kuvvet uygulama kapasitesi göstermediği Çad, Libya, Mali ve Nijer gibi yerlerde insansız hava araçları kullanıyor. Bu değişmedikçe, Biden, bu ülkelerde insansız hava aracı saldırıları düzenlemeyi bırakmalıdır.

Amerikan askeri ve istihbarat teşkilatları da sivil kayıpların sayısını belirlemek ve daha şeffaf hale getirmek için daha çok çalışmalıdır.

Ajansları, drone saldırıları hakkında bilgi yayınlamaya ve ortaya çıkan tutarsızlıkları araştırıp açıklamaya yönlendiren Obama yönetiminin 2016 tutumunu geri getirmeliler.

ABD hükümeti, drone saldırıları başarısız olduğunda tazminat ödemelidir. Biden, Ahmedi’nin ailesine yeniden yerleşme ve federal hükümetin pahasına destek olma fırsatı vererek bu sürece başlayabilir.

Merkez Komutanlığı başkanı Deniz Generali Frank McKenzie şimdiden özür diledi ve ABD’nin tazminatları düşündüğünü söyledi.

Biden, Amerikalılara seslendiği Afganistan’dan çekilme konuşmasında, “Son yirmi yılda ulusumuza rehberlik eden dış politikanın sayfasını çevirirken, hatalarımızdan ders almamız gerekiyor” dedi.

Bu sözleri yerine getirmek için sadece askerleri çekmek yeterli değil. ABD yönetimi, çok fazla sivili öldüren, ABD ordusunu ve istihbarat teşkilatlarını çok fazla kavgaya çeken ve Amerikalıları korumak için çok az şey yapan insansız hava aracı saldırılarını durdurmalı.

Kaynak:

Etiketler